Ekrem
                Kategori:Kıssadan Hisse
            | Tarih:
            29.05.2011 16:35:21
            Bu yazı 1291 defa okundu
        
        
            Kıssadan Hisse Alalım
        
            
             Askerliğini bitirmiş olan genç askerliğini yaptığı şehirden ailesini  aradı:
-Anne... baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica  ediyorum
Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum.
-Memnuniyetle,  onunla tanışmak isteriz, diye cevapladılar.Oğulları,
-Bilmeniz  gereken bir şey var diye devam etti.
-Arkadaşım savaşta ağır  yaralandı.Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti.Gidecek  hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.
-Bunu  duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı  olabiliriz.
-Hayır. Anne,baba,onun bizimle yaşamasını istiyorum.
-Oğlum,dedi  babası,bizden ne istediğini bilmiyorsun.Onun gibi özürlü biri bize  korkunç bir yük olur.Bizim kendi hayatımız var,bunun gibi bir şeyin  hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz.Bence bu arkadaşını unutup eve  dönmelisin.
O kendi başının çaresine bakacaktır.Oğlu o anda telefonu  kapattı.
Ailesi ondan bir süre haber alamadı.Ama birkaç gün sonra,
polisten  bir telefon geldi.Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü  öğrendiler.Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu.
Üzüntü dolu  anne-baba oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna  götürüldüler.Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince  dehşete düştüler:
Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı.
Bir  çoğumuz bu hikayedeki aile gibiyiz;
Güzel olan ya da birlikte  olmaktan zevk aldığımız insanları sevmek bizim için çok kolay, ama bize  rahatsızlık veren ya da yanlarında kendimizi rahatsız hissettiğimiz  insanları sevemiyoruz. Bizim kadar sağlıklı, güzel ya da akıllı olmayan  insanların yanından uzak durmayı tercih ediyor :(
Bunlardan ders  alıp kendimize çeki düzen verebilsek...:(
Bugün(İstanbul'un fethi) için paylaşmak istediğim bir video ;)
Askerliğini bitirmiş olan genç askerliğini yaptığı şehirden ailesini  aradı:
-Anne... baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica  ediyorum
Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum.
-Memnuniyetle,  onunla tanışmak isteriz, diye cevapladılar.Oğulları,
-Bilmeniz  gereken bir şey var diye devam etti.
-Arkadaşım savaşta ağır  yaralandı.Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti.Gidecek  hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.
-Bunu  duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı  olabiliriz.
-Hayır. Anne,baba,onun bizimle yaşamasını istiyorum.
-Oğlum,dedi  babası,bizden ne istediğini bilmiyorsun.Onun gibi özürlü biri bize  korkunç bir yük olur.Bizim kendi hayatımız var,bunun gibi bir şeyin  hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz.Bence bu arkadaşını unutup eve  dönmelisin.
O kendi başının çaresine bakacaktır.Oğlu o anda telefonu  kapattı.
Ailesi ondan bir süre haber alamadı.Ama birkaç gün sonra,
polisten  bir telefon geldi.Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü  öğrendiler.Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu.
Üzüntü dolu  anne-baba oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna  götürüldüler.Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince  dehşete düştüler:
Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı.
Bir  çoğumuz bu hikayedeki aile gibiyiz;
Güzel olan ya da birlikte  olmaktan zevk aldığımız insanları sevmek bizim için çok kolay, ama bize  rahatsızlık veren ya da yanlarında kendimizi rahatsız hissettiğimiz  insanları sevemiyoruz. Bizim kadar sağlıklı, güzel ya da akıllı olmayan  insanların yanından uzak durmayı tercih ediyor :(
Bunlardan ders  alıp kendimize çeki düzen verebilsek...:(
Bugün(İstanbul'un fethi) için paylaşmak istediğim bir video ;)